ANA DİLİMİZ TÜRKÇE.

turkce-karamanoglu-mehmet-bey

“Türkçe, annemin ağzımdaki sütüdür.”

 13 Mayıs 1277 fermanı;

“ŞİMDE GERÜ HİÇ KİMESNE DERGÂHTA, BARGÂHTA VE DAHİ HER YERDE, TÜRK DİLİNDEN ÖZGE SÖZ, SÖYLEMEYE!”

(Bundan sonra hiç kimse dergâhta, pazar yerinde ve dahi hiçbir yerde Türkçeden başka söz söylemesin!)

Karamanoğlu Mehmet Bey

Anadolu’da Türkçeye dönüş hareketinin başlangıcı nedeniyle 13 Mayıslar Türk Dili Bayramı olarak kabul edilmektedir.

“Türkçenin yapısı ideal bir dilin yapısıdır.”

Johan Vandewelle

(Dünyanın en büyük dilbilimcilerinden)

“Türk dili dünyanın en zengin dillerinden biridir, yeter ki şuurla işlensin.”

Mustafa Kemal Atatürk

Bu veciz sözlerle nitelendirilen ana dilimiz Türkçe, ulusumuzun fertlerini birbirine bağlayan en büyük bağıdır. Türkçe, Türk milletinin düşünüş tarzının, Türk hayat felsefesinin ve Türk dünya düzeninin sembolü, adeta Türklerin anayurdu, Türk milletinin kültür unsurlarının ortak hazinesidir.

Türkçeye dönüşün bir bayram olarak kutlanması bugün için çok anlamlıdır. Çünkü buğün Türkçemiz; yanlış kullanım, yabancı dil dükünlüğü ve yabancı sözcük tutkusu, yabancı dil öğrenme ile yabancı dil öğrenme ile yabancı dille eğitimi birbirine karıştırma, Türkçenin bilim dili olmadığı şeklindeki özünden uzaklaşmış aydın görüşü gibi Türkçenin iç yapısı ve dış kullanım şekliyle ilgili sorunlarla karşı karşıyadır.

Göktürk yazıtlarında “ Türk Beyler Türk adını bıraktı, Çin adları aldılar” şeklindeki şikayetten sonra 38 harfli kendi icadımız olan Göktürk alfabesini terk edip 18 harfli Uygur alfabesini almamız, “Türk dilini öğreniniz, onların uzun süre saltanatları olacaktır.” Hadisi çerçevesinde Araplara Türkçeyi öğretmek için Kaşgarlı Mahmut tarafından yazılan Divan-ı Lügati’t-Türk ile ondan yaklaşık 350 sene sonra Türkçenin Tarsçadan üstün olduğunu ispatlamak için Ali Şir Nevayi tarafından yazılan Muhakemetü-l-Lugateyyn (iki dilin karşılaştırması) isimli eserlerin yazılma sebebi ve içeriğinin farkına varmamamız, Selçuklu, Anadolu Selçuklu ve Anadolu Beylikleri zamanında ilim dili olarak Arapçayı, kültür dili Farsçayı kullanıp, Türkçeyi Aşık Paşa’nın (1272-1333) “Türk diline kimse bakmazdı, Türkçeyi kimse önemsemezdi, Türklere hiç kimse gönül vermezdi.) dizelerinde dile getirdiği gibi ihmal etmemiz, bir Türk Beyi olan Karamanoğlu, böyle bir ferman çıkarmaya mecbur etmiştir. Osmanlı Devleti zamanında da Türkçeye gereken önem verilmemiş ancak Osmanlı Devletinin çözülüş ve yıkılış zamanında Milli Edebiyat Akımı ve Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşu ile sonrasında özellikle Atatürk’ün çaba ve devrimleri sonucunda Türkiye Türkçesi, Türkiye Cumhuriyetinin resmi dili haline gelmiştir.

“Eğer insanlar yanlışlığı uzunca bir süre yaşarlarsa, hakikat olarak yaşamaya başlarlar” cümlesinin anlamı gibi son yıllarda Türkçede yapılan yanlışlar; Türk Dilinin Koruma Kanununun çıkarılmaması, özellikle siyasi iradelerin ilgisizliğinden ve tedbirsizliğinden dolayı gittikçe artmıştır. Bu yanlışlardan bazılarını gözden geçirelim.

Türk ses yoluna aykırı olan sesler ve kelimeler ( x, w, q- fax, show, qumes gibi ) Türkçemize sokularak bazı harflerimizin adları ( c-k, ntv-entivi, faas food gibi )  değişik olarak söylenerek Türk Milletinin sesi yabancılaştırılmaktadır.

Sokaklarımız, caddelerimiz, levhalarımız yabancılaşmıştır.

Büyük yerine mega, yıldız yerine star, gösteri yerine show ve benzeri şekiller her tarafı doldurmuştur. Tedbir olarak çıkardığımız “Burası Türkiye mi” afişlerinin anlamı umursanmaz olmuştur. Son yıllarda Türkçe adlar yerine Arapça ve batı kaynaklı şahıs ve yer isimleri kullanmada bir patlama mevcuttur. “bağırsak, yükünmek, yükünç, uçmak, tamu, ajun, közgü, balık” gibi Türkçe kelimelerimizin yerini zamanla “merhamet, secde etmek, secde, cennet, cehennem, dünya, ayna, şehir” gibi kelimeler nasıl almışsa bugün de “ yıldız, büyük, yüksek, gösteri, parıltı” gibi yaşayan Türkçe kelimelerin yerini ,”star, mega, hiper, show, flaş” gibi batı kaynaklı kelimeler almaktadır. Ön ek ve kelime olan “mega” ile yapılan “megafon, megaton, megbit, mega disko, mega kahkaha, mega proje… gibi isimler her yerde karşımıza çıkmaktadır.

Yarısı Türkçe , yarısı İngilizce olan yeni kelimeler de “Nurollife, Dentsistanbul, Kaylife (Kayseri hayat), Skylife (göklerde hayat), (adı Turkish Airlines olan Türk Hava Yollarının dergisi) gibi adlandırmalara alıştık mı?

Sözdizimi bakımında Frenklerşme en büyük tahribattır. Türk sözdizimine aykırı şekiller lebalep her yerdedir: Santal İstanbul, Form İstanbul, Park İstanbul… Ucubeleriyle başlayan Türkçedeki sözdizimi yanlışları Kanalistanbul, Vadistanbul adlarıyla sanki atağa geçmiş, son olarak Denizistanbul ile zirve yapmıştır. Bunların doğruları; İstanbul Formu, İstanbul Parkı, İstanbul Vadisi, İstanbul Denizi şeklinde isim tamlaması olup, bunların bazıları istenilen anlamda değilse başka adlar bulmalıdır. Vasıf bildirmeyen isimleri (santral, form, park, kanal, vadi, deniz v.s.) sıfat gibi kullanmak Türkçenin sıfat tamlaması yapma kuralını yıkıp, bu konuda batı dillerinin emrine girmek demektir.

Sıfat tamlamalarında, tamlayanla tamlanan yani sıfatla isim yer değiştirince Türkçeye uymayan şekiller ortaya çıkmaktadır; “Berber Coşkun – Coşkun Kuaför” oldu. Salon 1, Salon 2, Dönem I, Dönem II Derslikleri; Adreslerimizdeki Kat 5, Kat 7 şekilleri; Sınav kağıtlarımıza Soru 1, Soru 5 şekilleri meydana geldi. Bunların doğruları; 1. Salon,2. Salon, I. Dönem, II. Dönem Derslikleri;5. Kat, 7. Kat; 1. Soru, 5. Soru şeklindedir.

harf-inkc4b1lc3a2bc4b1

“ Milli his ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. Dilin milli ve zengin olması milli hissin inkişafında başlıca müessesedir. Türk dili, dillerin en zenginlerindendir; yeter ki bu dil şuurla işlensin.

Ülkesini, yüksek istiklalini korumasını bilen Türk Milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır.”

Ulu önder Atatürk’ün sözlerini kendimize rehber edinerek, ayrıca Türkçeyi

“ Türkçe annemin ağzımdaki sütüdür”

“Her halk kendi ikliminin lisanını söyler.”

“Türkçenin çekilmediği yerler, VATANDIR.”

Anlayışına sahip olarak;

“ TÜRK DİLİ BAYRAMINI KUTLAMALIYIZ.”

Prof. Dr. M. Metin KARAÖRS

Kaynak : Türk Dünyası Tarih Kültür Dergisi s.46-47

WordPress.com'da Blog Oluşturun.

Yukarı ↑