SEVR ANTLAŞMASI!..

Senatör Hadi Paşa;

“Osmanlı Saltanatının ve büyük İslam milletinin bugün yüz yüze geldiği büyük trajediyi, duygusallığa kapılmadan, ağırbaşlılıkla, sükunetle ve özellikle popülistliğe kesinlikle kapılmadan ele almalıyız. Çünkü bugün karşı karşıya kaldığımız tehlike pek büyüktür.

Okunan belgelerin içeriğinden ve Sayın Başbakanın ifadesinden anlaşılacağı üzere konu apaçık ortadadır. Yani konu, var olma ya da yok olma konusudur. Yok olmak demek, toptan yok olmak demektir. Bir saltanat için yok olmaktan daha kötü bir şey düşünülemez! Bundan dolayı, ümitsizliğe düşüp duygusal tepkiler göstererek, “Bu ağır koşullar ve kararlar altında yaşamaktansa ölmek daha iyidir” demek, doğru bir görüş değildir. Tek bir kişinin intiharının bile Tanrının gözünde ne kadar büyük bir günah olduğu bilindiği halde, bin üç yüz yıllık İslam Halifeliğin ve altı yüz yıllık büyük bir devlet olan Osmanlının intiharının ne derece korkunç olacağı, açıklama gerektirmeyecek kadar kuşkudan uzaktır. Durum ne kadar kötü olursa olsun ümitsizliğe yenilmeyelim.

Lütfen şunu düşününüz. Bir ağacın dalları budandı diye, o ağacın kökünü söküp atmak mı gerekir? Kökü yerde oldukça ağaç elbette taze hayat bulur. Tıpkı bunun gibi, yattığı yer cennet olsun Sultan Osman Gazinin diktiği yüce saltanat ağacı bugün, bu antlaşma ile tamamen budanmış beraber ümidi kesmek, karamsarlığa düşmek gerekmez. Bu ağaca iyi bakarsak, bu ağacın köklerini söküp atmazsak, yok olmasını engellersek, bir süre sonra yeniden hayat bulur, yaşar ve o zaman, Allah’ın büyük gizemi kendini gösterir ve güzel ağaç canlanır.

Allah’tan bizleri ümitsizliğe düşürmemesini ve bu saltanata uzun ömür vermesini ve kıyamete dek ayakta tutmasını diler, sözlerime son veririm.”

Antlaşmadan önemli Maddeler:

• Batı Trakya’nın tümü ile Doğu Trakya’nın, Büyük Çekmece yakınlarına kadar olan büyük bölümü Yunanlılara verilecek.
• İzmir ve bölgesi biçimsel olarak Osmanlı egemenliğinde kalmakla birlikte, bu egemenliğin kullanışı ve yönetim hakkı da Yunanlılara devredilecek.
• Doğu Anadolu’da bağımsız bir Ermeni devleti kurulacak, bu devletin sınırları, Amerikan tarafından saptanacak.
• Doğu Anadolu’da Özerk bir Kürdistan devleti kurulacak ve bir süre sonra bağımsızlığını tam olarak elde edecek.
• Antakya, Antep, Urfa, Mardin Fransa’ya verilecek.
• Silifke, Ulukışla, Niğde, Aksaray, Tavşanlı, Balıkesir ve Antalya İtalyanlara bırakılacak.
• İstanbul ve Çanakkale Boğazları savaşta ve barışta Galip Devletlerin( İngiltere, Fransa İtalya)denetiminde tutulacak.
• Osmanlı Padişahı ve Hükümeti İstanbul’da kalacak burası başkent olmaya devam edecek, ancak antlaşmaya aykırı davranırsa bu hükümetler de değiştirilebilecek.
• İstanbul’da bir jandarma alayı ile padişahın muhafız birliği dışında Türk askeri gücü bulunmayacak.
• Toprakları; Kastamonu ili ile Bursa, Ankara ve Sivas illerinin bir parçasından  ve halkı üç milyon kişiden ibaret bir Türk Devleti olacak. Ancak bu devletin ordusu, bağımsız maliyesi, bağımsız adliyesi ve idaresi olmayacak.

Saltanat Şürası:

ONAYLAYANLAR:

Padişah Vahdettin – Senato Başkanı Tevfik Paşa – İzzet Paşa (eski Başbakanlardan) – Ali Rıza Paşa (eski Başbakanlardan) – Salih Paşa (eski Başbakanlardan) – Mustafa Sabri Efendi – Mareşal Osman Paşa – Mareşal Ömer Rüştü Paşa – Abdurrahman Şeref Bey – Rıfat Bey – Aristidi Paşa – Seyit Abdulkadir Efendi – Tevfik Bey (eski Maliya Bakanı) – Sadi Paşa – Rıza Tevfik Bey – Mustafa Efendi – Adil Bey – Vasıf Bey – Mustafa Asım Bey – Mavriyani Bey – İzzet Fuat Paşa – Abdulhak Hamit Bey – Azaryan Efendi – Bohor Efendi – Aram Efendi – Dilber Efendi – Zeynelabidin Efendi – Mareşal Zeki Paşa – Mareşal Kazım Paşa – Mareşal Nuri Paşa – Mehmet Nuri Efendi – Ali Rıza Efendi (Fetva Dairesi Başkanı) – Kurmay Başkanı Tuğgeneral Hamdi Paşa – Mustafa Nuri Paşa (Divan Harp Üyesi) – Korgeneral Zeki Paşa –Muhsin Paşa Emekli Tuğgeneral ) –  Ali Refik Paşa (Emekli Topçu Dairesi Başkanı) – Rıza Paşa (Topkapı Sarayı Muhafızı Emekli Tuğgeneral) Şakir Paşa (Emekli Tuğgeneral) – Galip Paşa (Emekli Tuğgeneral)

Tarihe “ vatan haini” olarak geçtiler.

ONAYLAMAYAN:

Topçu Tuğgeneral ALİ RIZA PAŞA

Tarihe “Onurlu Yurtsever” olarak geçti

Yıldız Sarayında Padişah Vahdettin’in başkanlığında toplanan Padişah Şurasının bir kişi hariç, Sevr Antlaşmasının imzalanmasını onaylanmasından hemen sonra, Padişah Hükümetinin görevlendirdiği, Senatör Hadi Paşanın başkanlığındaki Rıza Tevfik Bey ve Bern Büyükelçisi Reşat Halisten oluşan bir heyet Fransa’ya gönderildi.

Bu delegeler, 10 Ağustos 1920 de Fransa’nın Sevr kentinde bir porselen fabrikasının sergi salonunda SEVR ANTLAŞMASI’ nı Ermeni Delegelerle birlikte imzaladılar.

Sevr Antlaşması, Osmanlı Devleti ve Türk Milletinin ölüm fermanıydı…

Kaynak: Gaflet, Dalalet, Hıyanet / Yılmaz DİKBAŞ (AsyaŞafak Yayınları)